Gerilla, sistemin ona sağladığı şeyleri dönüştürerek sistem aleyhine kullanan kişi olarak tanımlanıyor.
Bu kelime her ne kadar bizlere ilk olarak terör örgütlerini ve ona mensup teröristleri çağrıştırsa da pazarlama alanı da dahil olmak üzere birçok konuda alışılmışın dışında taktiklerle ve beklenmeyen yerlerde, beklenmeyen zamanlarda yürütülen kampanyalara verilen isim olarak da karşımıza çıkıyor.
Devletlerin çözmesi gereken ancak çıkarlarından dolayı görmezden geldiği sorunlar, o devletlerde yaşayan insanlara zarar vermeye devam ettiği takdirde daha da içinden çıkılamaz bir hal alıyor.
Sokak eylemleri, toplu protestolar, hatta karşılıklı çatışmalara kadar giden bu durum ister istemez her iki taraf içinde tatsız sonuçlar doğurabiliyor. Eğer Bay Kemal gibi her toplumsal faciayı sadece kınayarak geçiren bir tatlı su aktivist’i değilseniz hayat sizler için bir tık daha zordur muhakkak.

Bu yazımda sizi, Kemal Bey gibi oturduğu yerden tiwit atarak sağı solu kınamak yerine İklim aktivizmliği kavramını sokağa çıkarak yapan bir grup insan ile tanıştıracağım.
Olay, Clarence Seedorf’ların Edgar Davids’lerin, Wesley Sneijder’lerin, coffee shop’ların ve bisikletlerin diyarı Hollanda da geçiyor. Dünyanın en sinirli ülkeleri sıralamasında kaçıncı sırada olduğunu bile bilmediğimiz derecede mutlu olan Hollanda sakinleri taşlı sopalı bir eylem düzenlemek yerine gayet akılcı ve çözüm odaklı ‘’Gerilla Bahçıvanlığı’’ olarak adlandırılan bir eylem kurgusu üzerine gitmiş.
Gerilla Bahçıvanlığı, genellikle çevreyi iyileştirmek ve çevreyi korumak amacıyla, herhangi bir bitkisel üretimin yapılmadığı halka açık bir yerde bitki yetiştirme eylemidir. Biyoçeşitliliği geliştirmekten sıcaklıkları düşük tutmaya yardımcı olmaya kadar çeşitli faydaları vardır.
Kendilerine Guerrilla Gardeners ismini veren oluşumun Hollanda koordinatörü Jenny van Gestel, bir sokağı dönüştürmenin çevre üzerinde nasıl geniş kapsamlı bir etkiye sahip olabileceğini tahmin bile edemezsiniz diyor.

Aslında olay çok basit, artık en cahilimizin bile bildiği üzere (aslında en cahilimizin bildiğinden gerçekten emin değilim) taş ve asfalt sıcaklığı hapseder ve yansıtır, bu nedenle normal sıcaklık değerinden daha fazla sıcaklık hissetmemize neden olur ve buna da hissedilen sıcaklık adı verilir.
E sadece durum sıcaklıkla da bitmiyor ki, yağmur yağdığında doğal olarak ortada suyu emecek bir toprak ve bitki olmadığı için sel riski artar bize de ‘’İmamoğlu İstanbul’u sel basarken bilmem nerde tatildeydi.’’ haberlerini a haber ekranları üzerinden izlemek kalır.
Guerrilla Gardeners ve bu konuda dünyanın farklı yerlerinde aktivizm yapan kişiler yaptıkları işi, sokağa çıkıp özel mülk ve tarihsel olarak korunan yerler dışında belediyelerin boş bıraktığı her alana bitki ekmek olarak anlatıyor.
Yol kenarları, ağaçların altları ve daha birçok yer şehir hayatında çok daha ekolojik olarak kullanılabilir alanları oluştururken neden belediyelerin bu alanları değerlendirmedikleri de ciddi bir merak konusu haline geliyor.
Gerilla bahçıvanlığı yapan birçok aktivist faaliyet gösterdikleri yerde bulunan yerel yönetimlerin kendilerini desteklediklerini, en azından küçük bir kısmının ne destek ne köstek kıvamında olduklarını söylüyorlar. Evet bazı belediyeler bu duruma karşı olumlu geri dönüş yapmış değil ancak çıkıp yol kenarlarını yeşillendirdiğimizde de bizlere karşı bir yaptırım uygulamıyorlar, en azından bu bile bir şekilde yaptığımız gerilla faaliyetini görmezden geldikleri ve desteklediklerinin göstergesi diyor.

Bir gerilla bahçıvanı olan Jenny, olayın sadece şehri yeşillendirmek olarak düşünülmemesi gerektiğini, şehir hayatında yaşayan özellikle arı ve kelebekleri kendilerine çekecek olan bitkiler ile sokakları yeşillendirerek ekosisteme de katkı sağladıklarının altını çiziyor.
Bir başka gerilla bahçıvanı olan Ellen, daha yeşil mahallelerde yaşamanın ruh sağlığını iyileştirdiğini, yaşam sürelerinin arttığını ve daha yeşil alanlarda suçun daha az yaygın olduğunu gösteren kalıplar olduğunu belirtiyor.
Ellen, “Yerel çevremi olumlu yönde etkilemeyi ve yaşadığım yerin sahipliğini hissetmeyi güçlendirici buluyorum” diye açıklıyor. “Genç şehirlilerin mahallelerine ‘ait’ olmadıklarını hissetmeleri sorunu var ve bunun nedeni açık- şehirler sadece insanlar için tasarlanmamıştır.
Gerilla bahçıvanlığı, insanların yaşadığı sokakları dönüştürme gücünü orada yaşayan insanların ellerine veriyor ve bir mahallenin bağımsız bir insiyatif olarak güzelleşmesi, diğer mahallelere de örnek oluyor, kurumların beceremediği bu işi sorumluluk bilinci ile tamamlamak aslında bireylerin kurumlardan çok daha güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kaynak: https://www.euronews.com/green/2022/08/25/what-is-guerrilla-gardening-and-how-does-it-help-the-climate
https://www.instagram.com/guerrillagardenersnl/
https://guerrillagardeners.nl/
Çözüm odaklı içerikleri yaygınlaştırmamıza destek verin!
Kaygı uyandıran manşetlerden uzaklaşın ve iyi haber hikayelerinin tadını çıkarın.