Olanda çok, olmayanda hiç yok.
Bu sözü ilk duyduğumda para kavramı üzerine konuşuyordu yanımda bulunan büyükler, çok sonra anladım aslında tam olarak neyden bahsettiklerini, ailemin çok parası yoktu, muhtemelen benim de olmayacaktı, görünmez bir kast sistemi içerisinde yaşadığımızı zamanla anladım. Ailesi kişiye ne bırakıyorsa ömür boyu o özellikler miras olarak kalıyormuş kişiye bu kanıya vardım. Para bırakıyorsa para, eğitim bırakıyorsa eğitim, huzur bırakıyorsa huzur, saç bırakıyorsa saç…
Dediğim gibi ailemin çok parası yok, benim de…
Ailemde bulunan erkeklerin saçları yok, benim de…
Bu yazıyı yazana kadar saçım olmamasını hiç önemsemedim, hatta çoğu zaman avantaj olarak gördüm saçsızlığı, hem ekonomik hem de ( benim gibi çirkin bir bireyseniz) şekil ve şemal olarak bir çok açıdan kurtarıyor kişiyi kel olmak diye düşündüm. Benzini Shell’den akıl’ı Kel’den alacaksın lafını düstur edindim hayatıma, arabam olmadığı için Shell’in benzin kalitesi konusunda bir yorumda bulunamam ama tanıdığım kel insanların, saçı olanlardan daha akıllı olduğunu düşünürsek bir laf ancak bu kadar yerinde söylenebilirdi.
Son haftalarda yaşadığım mutluluk verici olaylardan dolayı her ne kadar dana gibi yatsam da genellikle saçlarımı her hafta keserim. Mutluluk ile saç kesmenin ne alakası var bilader diyenleri duyar gibiyim, var kardeşim benim için mutluluğun birçok şey ile alakası var, Marmaray’ı kaçırınca bi 15 dakika daha beklemek bile koymuyor artık, ulan koca metropolde yaşıyoruz şu seferleri sıklaştırsanıza diye TCDD ye kızmak yerine daha hızlı adım atsaydım yetişirdim diye kendimi sorgular oldum. Zerre şikayetçi değilim bu durumdan, TCDD’nin canı cehenneme inan kel kafama vuran 40 derece sıcaklıkla Yeşilköy’den maslağa kadar yürüyerek git gel yaparım da yine de suçlamam içinde bulunduğum durumu.
Bak konuyu bile nerelerden nerelere getirdim, anla işte ne kadar duygusal bir lazanya olduğumu…
Olay Alcatraz adasına birkaç mil uzaklıktıkTa bulunan Amerika Birleşik Devletlerinin San Francisco eyaletinde geçiyor, baş rolümüzün ismi Lisa Gauter. Matter of Trust isimli kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun kurucusu olan Lisa her gün topladığı kilolarca insan saçını petrol sızıntılarını emen birer paspasa çeviriyor. Bir çoğumuz için iğrenç olarak kabul edilecek bu durum için Lisa ‘’ Annem banyoyu temizle dediğinde her yerde saç var iğreniyorum şu banyoyu temizlemekten derdim, şimdi yaptığımız işe bak diyor.’’
Karada ve Denizde gerçekleşen petrol sızıntılarını temizlemek için polipropilenden yapılmış paspaslar zaten kullanılıyor ama bu madde maalesef doğada çözülebilen bir madde değil, yani anlayacağınız çevre felaketini temizlemek için kullandığımız ürün başlı başına bir çevre felaketine neden oluyor.
Amerika Birleşik Devletleri Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Edgar Allan Poe ile yaptığım görüşme sonrası Amerika’da 900.000’den fazla kayıtlı berber ve kuaförün olduğunu öğreniyorum. Her bir işletme haftada yaklaşık bir kilogram saç kesebiliyor bilgisini veriyor bana Poe ve ekliyor, saç, ağırlığının beş katı kadar yağı emebilen çevre dostu bir kaynak.
Dünya üzerinde meydana gelen petrol sızıntıları, içme sularını kirletip halk ve çevre sağlığını tehlikeye atıyor, e bu pisliğin temizlenmesi için harcanan milyon dolarları düşününce durum aslında zannettiğimizden daha pahalı ve teferruatlı bir hal alıyor.
Acaba 2021 yılında kaç petrol sızıntısı gerçekleşmiştir diye içimi bir merak kaplıyor, telefonu kaldırıp Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi Başkanı eski dostum Isaac Asimov’u arıyorum. Isaac, bana 2021 yılında 175 kayıtlı sızıntının gerçekleştiğini ve tanker sızıntılarından dolayı çevreye yaklaşık 10.000 ton petrol yayıldığını söylüyor, ayrıca 1 litre petrolün yaklaşık 1 milyon galon içme suyunu kirlettiği bilgisini aktarıyor, birkaç bir şey daha söyleyecek oluyor ama çok yazmasın diye telefonu kapatıyorum. Sonra whatsapp üzerinden bu yıl Tayland ve Peru’da 513.000 galonun üzerinde petrol sızıntısının meydana geldiğini yazıyor, görüldü atıp bırakıyorum. Lisa ile sohbetimize devam ediyoruz, Sen Isaac’in söylediğine bakma onun söylediği sızıntılar kayıtlara geçmiş sızıntılar, araştırmalarımıza göre sızıntıların sadece %5’i kayıtlara geçiyor daha buz dağının görünmeyen yüzü var olayın iç yüzü zannettiğinden daha feci diyor.
Biz Bu İşe Pazartesi Başlamadık…
Biz bu işi 1998 yılında kurduk, piyasaya giren dünkü çocuklarla karıştırmayın bizi diyor Lisa, 2001 yılında Galapagos adalarında bir tankerin karaya oturduğunu ve petrol sızıntısı yaptığı haberini aldık, çalışmalara gönüllü olarak katılma talebimizi ilgili kuruma geçtikten sonra Alabama’da yaşayan ve berberlik yapan arkadaşımız Phillip McCrory ile bir araya gelip çalışmalara başladık. McCrory aslında 1989 yılında yağı emmek için saç kullanan bir prototip tasarlamış ve NASA’dan ‘’bu alet işe yarar’’ minvalinde bir olur raporu almıştı.
Lisa ve ekibi her gün depolarına gelen insan ve hayvan kıllarını is ’ten, pas’ tan, kir’den ve bit’ten ayıklayıp özel olarak tasarlanmış bir keçe makinasından geçiriyorlar. 5.6 litre yağ emebilen bir parça yapabilmek için 500 gram saç’a ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar.
Müşterileri arasında başta ABD Hava Kuvvetleri olmak üzere birçok kurum ve kuruluşun bulunduğu Matter of Trust en ciddi sınavını 2010 yılında Meksika Körfezinde BP’nin petrol sızıntısı için 300.000’den fazla Bumba ve 40.000’den fazla saç paspası üreterek vermiş
Diğer Yazılarımı da Okumak İster Misin ?
- Çöplerin Zanaatkarların Hazinesine Dönüştüğü Dükkanlar; Yaratıcı Yeniden Kullanım Merkezleri.Sanat ve zanaat dünyasında, atıkların yeniden değerlendirilmesiyle hem çevreye katkı sağlamak hem de…
- Türkiye’de Pedal Gücü: BYCS Bisiklet Belediye Başkanlarıyla TanışınGünümüzde şehirlerimizin karşılaştığı birçok zorluk var: trafik sıkışıklığı, hava kirliliği, hareketsizlik ve sosyal…
- “Artos Kadın Kooperatifi ve Pembe Maskeli Arıcılar’ın İlham Veren Hikayesi: Van’da Kadın Gücüyle Üretilen Doğal Bal”Bal Gibi Bir Hikâye Başlıyor! Merhaba sevgili İyilink okurları! Bugün sizleri Van’ın yüksek…
Kalben’in bu konu ile alakası yok…
Bilim ve çevre ile ilgili her konuda bir fikri olan Avustralya’nın Sidney Teknoloji Üniversitesi Rektörü kadim dostum Sally Morgan’a üniversitenizde bu konuda fikir beyan edecek bir hoca var mı diye soruyorum, Sally beni çevre biyoloğu ve yaşam bilimleri okulunun yardımcı başkanı olan Megan Murray’e yönlendiriyor. Murray bu konuda araştırmalar yapan bir bilin insanı, Murray’in araştırması, insan saçının biyolojik olarak parçalanabilir olmasının yanı sıra genellikle polipropilen kadar etkili olduğunu ve bazı durumlarda daha da iyi olduğunu gösteriyor.
Murray, “Saç paspasları karasal dökülmelerde çok iyi” diyor ancak ham petrol sahil kumuna döküldüğünde, insan saçı ve polipropilen de dahil olmak üzere test ettiği herhangi bir malzemeyi kullanarak onu emmenin çok zor olduğunu ekliyor.
Hocam iyi hoş söylüyorsun da petrol emilimini yapan bu saç paspaslarını nasıl imha edeceğiz hiç oraya değinmiyorsun diyorum,
Murray, saç paspaslarının tek kullanımlık oldukları ve yalnızca yakma yoluyla veya gıda yetiştirmek için uygun olmayan toprağa kompostlama yoluyla atılabileceği için mükemmel bir çözüm olmadığı konusunda bizleri uyarıyor. Şimdi, yağı kullanılmış bir saç matından çıkarmak için yöntemler araştırdığını söylüyor.
A101 gibiyiz
Bu sistemin ancak küresel boyutta sahip çıkılırsa işe yarayacağının farkında olan Lisa, bu nedenle a101 marketleri modelini örnek aldıklarını ve bu kapsamda Finlandiya, Japonya, Şili ve Ruanda olmak üzere 17 ülkede ortaklıklar geliştirdiklerini ve daha fazla ülkede yer almak istediklerini aktarıyor.
Birçok kişi bu işi kolayca yapabilsin diye saç paspaslarının patentini bilerek almadık, bu sayede İngiltere merkezli Green Salon Collective isimli bir oluşum ABD’de yaptığımız işin benzerini İngiltere’de yapıyor, insanlara örnek olabilmek çok güzel diyor ve mutluluğumun daim olması için yüce İsa’ya her akşam dua ettiğini de eklemeden geçemiyor.
Çözüm odaklı içerikleri yaygınlaştırmamıza destek verin!
Kaygı uyandıran manşetlerden uzaklaşın ve iyi haber hikayelerinin tadını çıkarın.